22 Haziran 2015 Pazartesi

Kombi sektörüne 'kentsel dönüşüm' dopingi

Kentsel dönüşüm kapsamında yenilenen binalar, yalnızca inşaatı değil 200 yan sektörü de harekete geçiriyor. Bunlardan birisi de ısıtma-soğutma sektörü… Pazarın yıllık 1 milyon adet olduğu kombi pazarında, hem doğalgaza geçen yeni şehirlerin ve ilçelerin hem de kentsel dönüşümün hareketi yaşanıyor. Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu, toplam pazarın son


Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu

Erol Kayaoğlu


yıllarda büyümediğini belirterek, şunları söyledi: “Yılda 900 bin-1 milyon adetlik pazar hacmine sahibiz. Kentsel dönüşümle birlikte büyük ölçekli projelerde artık bireysel kombiler değil büyük kazanlar kullanılıyor. Bu pazarı büyütmemeye başladı. Ancak bireysel dönüşümün yapıldığı, bina bazlı dönüşüm sayesinde yeni ürünler tercih ediliyor. Dönüşüm projelerinde özellikle de tasarruflu yeni nesil ürünler ilgi görüyor.


Site yönetimiyle görüştüğümüzde tasarrufun, emniyetin ve servisin ön planda olduğu tercihler yapılıyor. Ancak görüşmelerimiz müteahhitlerle olursa fiyat ve ucuzluk ön plana çıkıyor!”


Yüzde 35 pazar payı var


Pazarın doğalgaza kavuşan yeni iller sayesinde büyüdüğünü ifade eden Kayaoğlu, “Şu anda Türkiye’de 63 şehirde doğalgaz var.


Hem yeni şehirlere hem de yeni ilçelere doğalgaz gitmeye başladı. Böylece toplam pastada büyüme söz konusu oluyor. Pazarın bu yıl yüzde 3 ile 5 arasında büyümesini hedefliyoruz” dedi. Kayaoğlu, pazarda 15 kombi üreticisinin olduğunu, Vaillant, Demirdöküm ve Protherm markalarıyla toplam yüzde 35 paya sahip olduklarını ifade etti.


Vaillant, enerji danışmanlığı projesine başladı


Vaillant Türkiye, değişen enerji verimliliği yasaları doğrultusunda, tüketicilere daha iyi hizmet vermek amacıyla bu yıl itibari ile ‘enerji danışmanlığı’ konseptinin pilot çalışmalarına başladı.


Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu


Türkiye’de yapılan bu ilk uygulamayla Vaillant, 2017 yılına kadar bu konsept için özel olarak hazırlanan bayilerinin tamamını sisteme geçirecek. Enerji bayiliği konseptine ilk olarak Avcılar ve Ümraniye’de başladıklarını belirten Erol Kayaoğlu, tüketicinin tüm enerji modellemesi ihtiyacını tek bir noktadan çözeceğini söyledi.



Kombi sektörüne 'kentsel dönüşüm' dopingi

Çatı tadilatı ile klima faturasını yüzde 50 azaltabilirsiniz

Yaz mevsimi ile birlikte çatı tadilatı için en uygun dönem de başlamış oldu. Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, standartlara uygun çatıların ısınma giderlerinin yanı sıra klima faturalarını da önemli ölçüde azalttığını belirterek, “Çatı tadilatı ile klima faturalarını yarı yarıya düşürmek mümkün. Ayrıca rutubet, küf, romatizma, solunum yolu rahatsızlıkları gibi sorunlara karşı da içinde bulunduğumuz aylarda çatı bakım ve onarımlarının yapılması gerekiyor” dedi.


Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz

Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz


ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, standartlara uygun çatı ve cephe uygulamalarının tüketici bütçesinin yanı sıra sağlığa da katkı sağladığını açıkladı. Yavuz, çatı ve cephe yalıtımının ısınma ve soğutma amaçlı enerji tüketimini yüzde 50’ye kadar azaltabildiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

“Yaz aylarında artan klima giderlerimizi doğru yalıtım ile azaltabiliriz. Türkiye’deki bir konutun enerji tüketimi, aynı iklim koşullarında ve aynı kullanım alanına sahip olan Avrupa ülkelerindeki konutlardan 2–3 kat daha fazla olabiliyor. Bunun nedeni, ülkemizde ısı yalıtımının yeterince önemsenmemesidir.”


Harcamalar 2-3 yılda amorti ediliyor


Yavuz, yapılan harcamaların kısa sürede geri döndüğünü de vurgulayarak, “Yalıtımsız çatılar, tüketicilerin bütçesine ve ülkemizin milli servetine zarar veriyor. Yapılan harcama, sağlanan enerji tasarrufu sayesinde coğrafi konum ve yerleşim durumuna göre ortalama 2 ile 3 yıl içinde amorti edilir. Yalıtım, bütçemiz kadar sağlımızı da korur. Rutubet, küf, kötü koku, romatizma, solunum yolu ve deri hastalıkları gibi sorunları çatı tadilatı ile önleyebiliriz” diye konuştu.


Tadilat mevsimi başladı


Yavuz, yağışın az olduğu ayların tadilat için en uygun dönem olduğunu hatırlatarak, “Bu aylarda kıştan kalan ve çatı üzerinde oluşan birikintiler temizlenmelidir. Yağmur suyu giderleri temizlenmeli, tıkanıklık oluşması önlenmelidir” dedi.çatı


Türkiye’de yaklaşık 7 milyon çatının yalıtımsız olduğunu belirten Yavuz, “Binalardaki enerji tüketiminin yüzde 82’si ısıtma için kullanılıyor. Yalıtımı olmayan çatılar, binaların kat adetlerine bağlı olarak ortalama yüzde 30 oranında enerji israfına neden oluyor. Enerji kaynaklarını plansızca tüketerek, doğaya zarar vermemek için yalıtım uygulamaları hayati öneme sahip. Çevre duyarlılığı konusunda hepimize sorumluluk düşüyor” diye konuştu.


ÇATIDER’e danışabilirsiniz


Yavuz, tüketiciler, mimarlar, mühendisler ve müteahhitlerin çatılarla ilgili her türlü konuda bu alandaki tek başvuru mercii olan ÇATIDER’e danışabileceklerini ifade etti. ÇATIDER’e www.catider.org.tr web adresinden ve 0216 416 55 13 numaralı telefondan ulaşmak mümkün.



Çatı tadilatı ile klima faturasını yüzde 50 azaltabilirsiniz

21 Haziran 2015 Pazar

DemirDöküm reklamına tepki!

Hürriyet Gazetesi’nin köşe yazarı Cengiz Semercioğlu, bugünkü köşesinde DemirDöküm’ün reklam filmini eleştirdi.


İşte o yazı ve reklam filmi;



Demirdöküm bu reklamı hemen yenilemeli…

Berberde tıraş olurken açık televizyonda göz ucuyla gördüm reklamı…

Algıda seçicilik bu olmalı, hemen dikkatimi çekti…

Demirdöküm, “Çocuklara sorduk, Türkiye’nin en sıcak yeri neresi” diye bir reklam filmi yapmış…

Çocukların tamamı “Bizim ev” diye yanıt veriyor.

Peki benim dikkatimi çeken ne?

Reklamda “Türkiye’nin en sıcak yeri neresi” sorusuna yanıt verenlerin tamamı erkek çocuklar…

Tek bir kız çocuğu yok reklamda sesini duyduğumuz…

Birkaç karede kız çocuğu görüntüleri var, ama sadece görüntü…

Hele reklamın sonuna doğru yine sesini duymadığımız bir kız çocuğu mutfakta yemek hazırlarken görülüyor…

Toplumsal roller, erkek egemen bakış açısı 40 saniyelik reklamda bile kendini gösteriyor…

Biz niye uğraşıyoruz ki kadının toplumdaki statüsü artsın, kadınlar ezilmesin, cinayetlere kurban gitmesin,

Özgecan’lar Cansu’lar olmasın diye…

Boşuna…

Çocukların kullanıldığı 40 saniyelik bir kombi reklamı bile bize her şeyi anlatıyor…

Söz sahibi olan erkektir…

Kız çocuğunun söz hakkı yoktur…

Kadının yeri mutfaktır…

Erkek konuşur, kadının sesi çıkmaz…

Reklamın alt metninde bütün bunlar var…

Üstelik bu reklamı yapanlar, çekenler, eminim kafası aydınlık, kadın­erkek eşitliğine inanan, modern bir hayat süren,

kadınların da söz sahibi olduğu bir reklam ajansında çalışan arkadaşlardır…

Nasıl böyle bir hata yaparlar?

Peki Demirdöküm’de bunu görecek kadın yönetici de mi yok?

“Yahu arkadaşlar ne yaptınız, bu reklam filminde neden kız çocuklarının sesi çıkmıyor da soruya hep erkek çocukları yanıt veriyor” diyecek bir Allah’ın kulu da mı yok?

Çocukların dünyasında bile erkek çocuklarını söz sahibi, kız çocuklarını ikinci sınıf olarak kodlamışsınız…

Demirdöküm’ün bu reklam filmine şiddetle itiraz ediyorum…

Bir kız çocuğu babası olarak…

Kadın haklarını savunan biri olarak…

Kadının her yerde, her ortamda, her platformda en az erkekler kadar söz sahibi olması gerektiğine inanan biri olarak…

Lütfen bu reklam filmini hemen revize edin ve kız çocuklarına da yanıt hakkı veren yeni bir reklam filmi hazırlayın…



DemirDöküm reklamına tepki!

18 Haziran 2015 Perşembe

Ege bölgesi, Form'un İzmir seminerinde bir araya geldi!

Bu yıl 50. Kuruluş yıldönümü kutlayan Form Şirketler Grubu, İzmir’de Mitsubishi Heavy VRF klima sistemlerindeki yenilikçi ve verimli ürünlerini tanıtan bir seminer düzenledi. İzmir başta olmak üzere Ege Bölgesi’ndeki sektörün öncü oyuncularını bir araya getirdi.


29 Nisan Çarşamba günü Swissotel İzmir’de gerçekleştirilen seminerde en verimli yeni nesil Mitsubishi Heavy VRF klima sistemleri KXZ serisi tanıtıldı. Etkinliğe çeşitli firmalardan sektör temsilcisi 110 kişi katıldı.


Form Şirketler Grubu


Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun’un genel bir sunumla açtığı seminerde, Form VRF Sistemleri İzmir Bölge Müdürü Engin Akçay, Form VRF Sistemleri Satış Koordinatörü Zafer Sarı ve Form VRF Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Selahhattin Telatar konuşma yaptı.


Açılış konuşmasını yapan Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun, FORM’un 50 yıllık geçmişinden önemli notlar paylaşırken, Form Şirketler Grubu’nun, 200’e yakın çalışanı ile Türkiye’nin ikinci büyük ticari klima firması olduğunun altını çizdi.


Form VRF Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Selahhattin Telatar’ın sunumuyla devam eden seminerde Selahattin Telatar, Türkiye’nin Avrupa’da en hızlı büyüyen VRF pazarı olduğunu, enerjinin doğru yönetimi ve kontrolü felsefesi ile üretilen ve yüksek enerji verimliliği sunan Mitsubishi Heavy yeni KXZ serisi ile de sektörde önemli projelere imza atacaklarını ifade etti. Sözlerine devam eden Telatar, Form VRF Sistemleri firmasının Aralık 2014’te Tayland’da düzenlenen Mitsubishi Heavy Industries toplantısında VRF kategorisinde Avrupa’da “Yılın En İyi Distribütörü” (Excellent Sales of the Year) seçildiğini belirtti.


Seminerde tanıtımı yapılan Mitsubishi Heavy Industries yeni KXZ Serisi, yüksek enerji verimliliği sunmakla birlikte enerjinin doğru yönetimi ve kontrolü felsefesi ile üretilen bir ürün olarak katılımcılardan yoğun ilgi gördü. KXZ Serisinin, değişken üfleme sıcaklığı kontrolü ile %34’e varan enerji tasarrufu sağlarken optimize edilmiş kompresör motor dizaynı sayesinde yüksek verim sağladığı belirtildi. Ayrıca LEED sertifikası almak isteyen binalar için de VRF sistemler tercih edildiğinde puan kazandırdığı bilgisi paylaşıldı.


Mitsubishi Heavy Industries VRF Klima sistemleri Tema İstanbul, Richmond Otelleri, Bahçeşehir Koleji, Eclipse Maslak, Ant Teras Konutları ve Başakşehir Stadyumu gibi bir çok büyük projede kullanılıyor.



Ege bölgesi, Form'un İzmir seminerinde bir araya geldi!

Danfoss Türkiye, ilk 4 ayda 6 aylık hedeflerine ulaştı!

Dünyanın Isıtma, Soğutma ve Sürücü teknolojileri devi Danfoss’un Türkiye’deki yapılanması olan Danfoss Türkiye, proje ve hedeflerin performans değerlendirmesinin yapılması amacıyla düzenlediği toplantılarda Ankara ve İstanbul’daki bayileri ile bir araya geldi. Danfoss Türkiye Genel Müdürü Levent Taşkın’ın açılış konuşmalarını yaptığı toplantılara, Danfoss Isıtma ve Güç Elektroniği iş birimlerinden 100’e yakın bayi katıldı. Danfoss Türkiye’nin 2015 yılının ilk 5 aylık sonuçlarının da paylaşıldığı bayi toplantılarında; sürmekte olan projeler, satış, servis, pazarlama ve müşteri hizmetleri hakkında bilgiler de verildi. Danfoss A/S Afrika, Ortadoğu ve Türkiye (TMA) Bölge Başkanı Leif Flojgaard’ın da katıldığı İstanbul’daki bayi toplantısında ise global gelişmeler hakkında detaylar aktarıldı.


Danfoss Türkiye


Danfoss Türkiye, yüzde 30 büyüdü


Toplantıların açılış konuşmalarını yapan Danfoss Türkiye Genel Müdürü Levent Taşkın, “2015 yılının ilk 4 ayının sonunda, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 oranında büyüme gerçekleştirdik. Bayilerimizin yarısı da ilk 4 ayda, ilk 6 aylık hedeflerine ulaştılar,” diyerek şu bilgileri verdi:


“Danfoss Türkiye değişiyor, büyüyor ve güçleniyor, sloganıyla başladığımız yeniden yapılanma sürecinde bayilerimizle daha güçlü bir iş ortaklığı oluşturarak, daha iyi bir takım olmaya başladık. Bu sayede, sektör büyümesinin kat kat üzerinde, yüzde 30 oranında bir büyüme gerçekleştirdik. Danfoss Türkiye’nin yeni kurulan marketing bölümü ile tüm bayilerde; tek tip dekorasyon, digital marketing, fuar ve seminerlerdeki destek ile değişimi başlattık. Ayrıca e-learning uygulamasının temelini atan Danfoss, yılın 2. yarısında 200’ün üzerinde teknik ve sistem çözümü eğitimini de online başlatacak. Müşteri hizmetleri bölümünü kuran Danfoss teklif verme, telefonda her türlü soruları tek bir standart ile anında yanıtlama, aynı gün şikayet çözümü, yeni lojistik ve sipariş takip etme uygulaması ile bayilere yönelik hizmetlerini sektör ortalamasının üzerine taşıdı.


Danfoss Türkiye


Servis ve teknik eğitim alanında da yeni servisleri, eğitimleri ve sistem çözümleri desteği ile bayilere teknik danışmanlık hizmetini başlattı.”


Flojgaard: Türkiye örnek ülke konumunda


Bayi toplantısında Danfoss ile ilgili global gelişmeleri paylaşan Leif Flojgaard ise, Danfoss Group’un bu yılın ilk 3 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13’ün üzerinde büyüdüğünü söyledi. Leif Flojgaard, Danfoss Türkiye’nin, Danfoss Group içerisinde en çok büyüyen şirket olduğunu aktardı. Flojgaard, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Danfoss Group’un büyümesinde en başarılı olduğu ülke Türkiye. Türkiye’deki yeni yapılanmadan büyük memnuniyet duyuyoruz. Türkiye, grup içerisinde örnek ülke konumuna geldi. Bu başarıda payı olan tüm iş ortaklarımıza teşekkür ederken, Türkiye’ye verdiğimiz önemin de artarak devam edeceğini ifade etmek istiyorum.”


Danfoss Türkiye


Yılda iki kez bölgesel bayi iletişim toplantısı düzenleyen Danfoss Türkiye böylece iş ortaklarıyla yenilikler ve yılın 2. yarısı için planlanan aksiyonları paylaşıyor. Danfoss Türkiye üst düzey yöneticileri ile bir araya gelme imkanı bulan iş ortakları, ayrıca oynanan takım oyunları ile birbirleriyle iletişimi artırıp, ekip olarak birbirleriyle daha iyi sinerji oluşturma fırsatı da yakalıyorlar.



Danfoss Türkiye, ilk 4 ayda 6 aylık hedeflerine ulaştı!

Bu yazın perişanı değil kralı olun!

Dünyanın en çok satan klima markası General’in yeni kampanyası yayında.



Seslendirmesini Haluk Bilginer’in yaptığı, Japon klima devi General’in Türkiye reklam kampanyasında, bu yaz tarzınızın ne olacağı soruluyor. Modası geçmiş alışkanlıklarla serinlemeye çalışıp perişan olanlara General Klima önerilerek “Bu yazın perişanı değil kralı olun” deniyor.


Dünyanın en çok satan klima markası olan Japon General, 25 yıldır distribütör üzerinden satıldığı Türkiye’de, geçtiğimiz yıl itibari ile kendi ofisini açtı. Haluk Bilginer’in seslendirdiği kampanyada, eski moda serinlemeye devam edenlere, General’in yeni, modern ve sağlıklı klimaları öneriliyor.


Reklam Veren : FG EUROPE TÜRKİYE / GENERAL KLİMA

Kullanılan Mecralar : Televizyon, Radyo, Basın, İnternet, Outdoor

Reklam Veren Temsilcisi : Ohno Toshiyasu, Ahmet Olaş

Reklam Ajansı : VOS

Ajans Başkanı ve Yaratıcı Bölüm Başk. : Onur “Orhan” Hınçer

Yaratıcı Ekip : Kaan Koç, Gürol Orhan, Güneş Akyürek

Müşteri İlişkileri : Dilek Dündar, Burçin Kebabcı

Seslendiren : Haluk Bilginer

Müzik : Tolga Türüz ve Ortağı – Opus Audio

Medya Ajansı : Zet Medya

PR Ajansı : Pozitif PR



Bu yazın perişanı değil kralı olun!

17 Haziran 2015 Çarşamba

Ultra filtrasyon ile kum filtresinin karşılaştırılması!

Kum filtresine kıyasla çok yeni bir teknoloji olan UF-Ultra Filtrasyon Tekniği’nin kullanımı ülkemizde de artıyor. 0,02 mikron seviyesine kadar suyu filtrelediği için STERİL SU üreten UF tekniği, dünyada şehir suyundan kaynak suyuna kadar birçok uygulama alanında görev yapıyor ve birçok projede kum filtresinin yerini alıyor.


2007 yılında Su ve Çevre Dergisi’nde yayınlanmış olan “UF-Ultra Filtrasyon” ile ilgili makalemizde bu teknoloji için “YENİ BİR TEKNOLOJİ” cümleciğini kullanmıştık. 2007 yılı için bu cümlecik doğruydu; geçtiğimiz 8 yıl içinde ise UF tekniği, dünyada ve ülkemizde yerini almaya başladı. Birçok su arıtma projesinde yine kum filtreleri ve kum yerine başka dolgular ile yapılan dolgu filtreler ve çok katmanlı filtreler kullanılmaya devam ediyor. Ancak UF tekniği ucuzladıkça kum filtresi ve dolgu filtre, yerini UF’ye bırakacaktır görüşündeyiz. Tabii ki kum filtresinin tamamen piyasadan kalkacağını düşünmüyoruz, çünkü dere suları gibi çok zorlu suların arıtımında, bazı özel soğutma sularında kum filtresi ve dolgu filtreleri, içlerinde yüksek hacimde katı tutma yeri oldukları için “HAMBAL FİLTRE” olarak her zaman kullanılacaktır. (“Kum Filtresi” adı ile anılan filtreler eskiden yalnızca, içinde kuartz kumu olan basınçlı kaplardı. Bugün ise, aynı basınçlı kaplar içine kuartz kumdan başka dolgu malzemeleri eklenerek “Çok Katmanlı Filtreler” ve yalnızca özel dolgular içeren “Dolgu Filtreler” imal ediliyor. Bu yazımızda, okuyucuya kolaylık olması açısından, bu paragrafta tarif ettiğimiz filtrelerin hepsini “KF – Kum Filtresi” adı ile anacağız.)


Kum Filtresi Grubu

Kum Filtresi Grubu


 


 


 


 


 


 


Filtreleri, katı tutma yöntemi açısından karşılaştıralım…


Kum Filtreleri, su içindeki istenmeyen katıların, basınçlı kap içindeki dolgu tanecikleri arasında sıkışıp takıldığı ve böylece sudan ayrıldığı bir su filtresidir. Suyun filtre dolgusundan geçiş hızı azaldıkça filtrasyon kalitesi iyileşir. Bazı özel dolgular sayesinde KF tekniği ile 10 mikron seviyesine kadar suyu filtreleyebiliyoruz.


UF tekniğinde su, delik çapı belirli mambran yüzeylerinden geçerek filtrelenir. Su hızının düşük veya yüksek olması suyun filtrasyon kalitesini değiştirmez, birkaç UF imalatçısının garanti ettiği filtrasyon seviyesi 0,02 mikrondur ve bu seviye her tür mikroorganizmadan daha küçüktür.


Filtreleri, kullanım yerleri açısından karşılaştıralım…


UF icat edilmeden önce dünyada en geçerli filtre KF türleri idi. KF’nin neredeyse sınırsız kullanım alanı bulunur. Özellikle çok kirli yüzey sularında, içinde biraz petrol yağı bulunan soğutma sularında KF kullanımı devam ediyor, çünkü UF’nin yapısı yüksek yoğun kirlilik için ve petrol yağı için hiç uygun değildir.


UF Ön Filtresi Olarak Diskli Filtre (solda), İçme Suyu için UF Sistemi.

UF Ön Filtresi Olarak Diskli Filtre (solda), İçme Suyu için UF Sistemi.


 


 


 


 


 


Filtreleri, işletmede kapladığı alan açısından karşılaştıralım…


KF kötü şartlarda çalışabilen bir filtre tekniği olduğu için çok yoğun kirliliği olan yüzey suları dışında ön filtre ihtiyacı duymayan bir filtredir. Oysa UF’nin önünde muhakkak 120-200 mikron seviyesinde bir ön filtre bulunmalıdır. Dolayısıyla iki tür filtreyi ön filtreleri ile beraber düşündüğümüzde, işletmede kapladıkları alan birbirine yakın olur.


Filtreleri, ters yıkama suyu açısından karşılaştıralım…


Burada bir örnek ile hesap yapmak daha açıklayıcı olacaktır. Örneğin çok kirli olmayan 20 m3/h kapasiteli bir su debisi için 1,6 metre çapında bir KF kullanıldı. KF’nin yüksek miktarda katı barındırma kabiliyeti sebebiyle bu filtreyi günde bir kez ters yıkamak yeterli olabilir. KF ters yıkama hızı 30 m/h seviyesinde olursa ve ters yıkama 15 dakika, durulama 3 dakika olursa, bu KF’nin bir günde harcadığı atıksu miktarı 16 m3/gün olur.


20 m3/h debili bir UF cihazı için 240 m2 mambran yüzeyi olan UF kullanırsak, bu UF cihazı günde 24 kez BİR dakikalık ters yıkama yapabilir. Ters yıkama debisi 55 m3/h olursa, UF’nin bir günde harcadığı atıksu miktarı 14,6 m3/gün olur.


Filtreleri, mikrobiyolojik üreme açısından karşılaştıralım…


KF içindeki hacim çok büyük ve su hızı düşük olduğu için KF içinde mikrobiyolojik üreme riski her zaman vardır. KF içinde üreyen her şey, KF’den çıkan filtrelenmiş su ile beraber iyi su hattına gider. UF tekniği bu açıdan risk taşımaz. Çünkü, UF’nin giriş suyu ile gelen mikroorganizmalar UF’nin “ham su” tarafında kalır, kesinlikle UF’nin filtrelenmiş su tarafına geçemez. Buna rağmen, bazı yanlış sistem tasarımları sebebi ile UF’nin üretim suyu içinde bakteri olabilir.


Filtreleri, ömürleri açısından karşılaştıralım…


KF tankı sentetik, paslanmaz çelik, daldırma galvanizli veya yüksek kalitede epoksi kaplamalı ise, KF tankı uzun ömürlü olur. İyi tasarlanmış olan ve içinde mikrobiyolojik üreme olmayan bir KF’de dolgu malzemesi de uzun ömürlü olur.


UF tekniği dünyada daha yeni bir teknoloji olmasına rağmen UF’nin de uzun ömürlü olduğuna şahit oluyoruz; çünkü bizim kurmuş olduğumuz ilk UF sistemleri şu anda DOKUZ yaşında ve bugün sorunsuz olarak çalışmaya devam ediyor.


Deniz Suyu için UF Sistemi (Üstte) Yüksek Kapasiteli UF Sistemi (Altta)

Deniz Suyu için UF Sistemi (Üstte)
Yüksek Kapasiteli UF Sistemi (Altta)


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


UF tekniğinin çok başarılı olduğu iki tatbikat


Ters Ozmoz Ön Filtresi olarak UF: TO-Ters ozmoz cihazının ÜÇ ana sorunu vardır: “giriş suyu ile gelen katılar”, “giriş suyu ile gelen mikroorganizmalar” ve “mambran içinde oluşan kristaller”. UF ile ön şartlandırması yapılan bir TO sisteminde iki sorun ortadan kalkar, çünkü UF bakteri ve katı geçirmez. Bu açıdan bakıldığında, TO öncesi UF tekniği KF’ye göre çok avantajlıdır.

TO öncesi UF, gerek deniz suyu ters ozmoz sisteminde olsun, gerekse kuyu ve göl suyu ile beslenen TO sisteminde olsun, ham suyun UF ile hassas filtrasyonu sayesinde TO cihazı daha yüksek kapasitelerde çalıştırılabilir, mambran yıkamaları azalır ve TO mambran ömrü çok uzar. Bu nedenle son yıllarda TO öncesi filtrasyon olarak alışılagelmiş KF yerine UF tekniği kullanılması yaygınlaşıyor.


Atıksu Arıtımında UF: UF’nin çok başarılı olduğu diğer tatbikat UF’nin bir türü olan “MBR” (Membrane Bio Reactor) adı ile anılan bir tür UF’nin atıksu arıtımında kullanılmasıdır. MBR sistemi mikrobiyolojik maddeleri geçirmediği için biyolojik atıksu arıtma sistemlerinde çok başarılıdır. MBR sistemi, klasik biyolojik arıtma sistemlerine kıyasla az yer tutar ve bu sistemden çıkan “deşarj suyu” içinde hiçbir canlı bulunmaz; dolayısıyla MBR ile yapılan atıksu arıtım sistemlerinin tabiata deşarjı yüksek kalitede olur.


UF Tekniğinin Avantajları: Yukarıdaki paragraflarda, UF’nin KF’ye kıyasla bazı avantajlarını gördük. Ülkemiz için yeni olan bu harika su filtrasyon tekniğini daha iyi tanıyabilmemiz için UF avantajlarını tekrarlamakta yarar görüyoruz:


– UF birimleri suyu 0,02 mikron seviyesinde filtreledikleri için STERİL SU üretir.

– UF sistemi, tam otomatik ters yıkama ve kimyasal dezenfeksiyon grubunu da içeren komple bir sistemdir. Kartuş filtreler ile yapılan filtrasyon işlemine kıyasla en büyük avantajı, EL DEĞMEDEN TAM OTOMATİK TERS YIKAMA ve KENDİ KENDİNİ DEZENFEKSİYON özelliğidir.

– UF birimleri düşük pH ve yüksek pH özellikli kimyasallara ve 200 ppm gibi yüksek klorlu suya dayanıklıdır, bu nedenle UF dezenfeksiyonu çok başarılı olur.

– UF birimleri ayırdıkları katıları kolayca dışarı atar. Bu sebeple UF öncesi 100-150 mikron seviyesinde suyu filtrelemek yeterli olur.

– UF ile filtrasyon 3 bar kadar su basıncı ile yapıldığından işletme gideri düşüktür.

– UF birimleri çok uzun ömürlüdür, filtre kartuşu gibi sık sık değiştirilmez.


UF tekniği çok başarılı bir filtrasyon tekniği olmasına rağmen UF’yi bir “MODA FİLTRE” haline getirmek ve her tür suyun filtrasyonunda UF kullanmak risklidir. Dolayısıyla su filtrasyonu ihtiyacı olan işletmelere şunu hatırlatmak isteriz: UF veya başka bir filtre tekniğinin başarılı ve uzun ömürlü olması için su tekniğinde uzman bir şirket ile işbirliği yapılmalıdır.


Su ve Çevre Teknolojileri



Ultra filtrasyon ile kum filtresinin karşılaştırılması!